Dilovası Mimar Sinan Mahallesi'ndeki parfüm dolum tesisinde geçtiğimiz Cumartesi sabah saat 09.00 civarında henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı.
İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekibi sevk edildi.
Ekiplerin yoğun müdahalesiyle kontrol altına alınan yangında 6 kişi hayatını kaybederken, 1'i ağır olmak üzere 7 kişi de yaralandı.
'Ateşten Kimse Kimseyi Görmedi'
Faciadan yaralı kurtulan işçilerden Ayten Aras, dehşet anlarını İHA'ya anlattı.
O gün 5 kişi yan yana çalıştıklarını belirten Aras, şunları söyledi:
'2 kız, 3 kadın aynı masada çalışıyorduk. Esma (hayatını kaybetti) ile bir kız da arkamızdaydı. Tuncay Bey (vardiya amiri) ürün hazırlıyordu. Ürünü çekti, makinenin oraya getirdi. Bir baktım, o sırada 'güm' diye bir ses geldi. Kolonya parfüm makinesini çekiyordu, elinde patladı. Komple adamı ateş sardı. Ateşten kimse kimseyi göremedi. Ben de nasıl kaçtım o arada, kapı açıktı, mesafe vardı, kendimi dışarı attım. 'Kendimi dışarı atayım, komşular üstümü söndürsün' diye düşündüm. Baktım kimse yok. Elbiselerimi koparıp attım. Vücudum biraz yandı, bacaklarım, yüzüm, ellerim yandı ama ağır değildi.'
'Allah Beni Çocuklarıma Bağışladı'
Kendisinin kurtulduğunu ancak mesai arkadaşlarının içeride kaldığını anlatan Aras, 'Onlar peşimden gelseydi belki yanarlardı ama bir türlü kurtulamazlardı. Anlık patlama oldu. 5 kişi kapının girişindeydi; onlar kendini kurtardı, ben de peşlerinden kaçtım. Diğer arkadaşlarımız belki o anın şokuyla arka tarafa gitmiş olabilirler. Tuba, Nisa, Şengül, Hasbike ve ben: Üçümüz yan yanaydık' dedi.
Gözyaşlarına hakim olamayan Aras, 'Allah bizi kurtardı, çocuklarıma bağışladı' ifadelerini kullandı.
'Yemek Vermiyordu, Sigorta Da Yoktu'
İş yerinde yaşanan sıkıntılara da değinen Aras, 'Sosyal hak yoktu. Anca bizi çalıştırıyordu. Yemek vermiyordu, oturacak yerimiz yoktu, sigorta da yoktu. Hiçbir sosyal hak verilmezdi. Günlük 800 lira alıyordum, 4 yıldan fazladır burada çalışıyordum' diye konuştu. Tedavisinin ardından şikayetçi olduğunu söyleyen Aras, 'Biz davacıyız. O kadar canlar gitti. Çabaladık, hakkımızı vermediler. Kimse keyfi için çalışmaz. Biz de çoluk çocuğumuz için çalışıyorduk. Esma işten çıkmıştı ama yeniden çağırdılar. Maddi durumu yoktu, kiracıydı. Herkes çocukları için ayakta' dedi.
'Patron Olay Günü Geldi, Öyle Gördü Gitti'
İş yeri sahibinin her gün tesise geldiğini belirten Aras, 'Cumartesi günleri saat 09.00'da geliyordu. Olay günü geldi, öyle gördü ve gitti. Hep 09.00 olunca başımıza geliyordu. Gece gündüz hep bizimleydi. Oğlu ara sıra babasının yanına geliyordu, genelde gelmiyordu' ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA