'Batı Anadolu'da 200 aktif fay kırılmayı bekliyor'
Prof. Dr. Sözbilir, bölge kabuğunun yılda 40 milimetre hızla güneybatıya doğru hareket ettiğini, bu hareketin faylarda büyük bir enerji birikimine yol açtığını vurguladı. Son yüzyılda sadece 8 fayın kırıldığını ifade eden Sözbilir, 'Geri kalan faylar kırılmayı bekliyor. Özellikle Simav ve Sındırgı fay hatlarında süren hareketlilik, bölgenin jeotermal yapısından kaynaklanıyor ve bu sarsıntılar kısa sürede bitmiyor' dedi.
Simav ve Gelenbe faylarına dikkat
Simav Fay Zonu'nun yedi segmente ayrıldığını ve her birinin 6,0 ila 7,2 büyüklüğünde deprem potansiyeli taşıdığını belirten Sözbilir, fayın kuzey kesimlerinde hareketliliğin arttığını söyledi. Gelenbe Fayı'nın 'transfer fayı' özelliği taşıdığını belirten uzman, bu fayın enerjiyi Balıkesir'e veya Akhisar-Soma hattına aktarabileceğini ifade etti.
'İzmir'in deprem zamanı yaklaşıyor'
İzmir çevresinde 40 aktif fay bulunduğunu, bunların 17'sinin karada yer aldığını hatırlatan Sözbilir, kentin son yıkıcı depremini 1688 yılında 6,8 büyüklüğünde yaşadığını anımsattı. 'Aradan 337 yıl geçti. Bu, İzmir'in diri faylarının deprem üretme aralığına yaklaştığı anlamına geliyor' diyen Sözbilir, özellikle Tuzla, Gülbahçe ve Seferihisar faylarının risk taşıdığını vurguladı.
Son olarak Sözbilir, 'Yaptığımız bilimsel veriler gösteriyor ki İzmir'in kara faylarında deprem üretme zamanı geldi. Kentin bir an önce depreme dayanıklı hale getirilmesi gerekiyor' diyerek uyardı.