Rapora göre, İzmir'de partikül madde (toz, is ve egzoz kaynaklı mikroskobik kirleticiler) oranı tehlikeli düzeyde. 2022 yılında ortalama 45,18 mikrogram, 2023'te ise 43,48 mikrogram olarak ölçüldü. Türkiye'de yasal sınır 40 mikrogram, Dünya Sağlık Örgütü'nün önerdiği güvenli seviye ise 15 mikrogram. Bu durum, İzmir'i İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirler arasında en kirli hava kalitesine sahip kentlerden biri haline getiriyor.
Ölçüm verileri ve günlük kirlilik
2022'de hava ölçüm verilerinin güvenilir olduğu 16 istasyondan 10'u yasal sınırı aşarken, 2023'te istasyon sayısı 23'e çıkmasına rağmen yalnızca 10'unda yeterli veri toplanabildi ve bunların 6'sında limit üstü değerler görüldü. Günlük ölçümlerde durum daha çarpıcı: 2022'de Karşıyaka'da 255 gün, Torbalı'da 204 gün, Gaziemir ve Alsancak'ta 144 gün boyunca hava kalitesi tehlikeli seviyede ölçüldü. Uzmanlar, bu seviyelerde kirliliğe maruz kalmanın özellikle çocuklar, yaşlılar ve kalp-damar ya da solunum rahatsızlığı olan kişiler için ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtiyor.
Sanayi, trafik ve ölçüm eksikliği
Rapora göre hava kirliliğinin en yoğun olduğu bölgeler sanayi tesislerinin ve yoğun trafiğin bulunduğu alanlar. Torbalı, Aliağa ve Kemalpaşa sanayi bölgelerinde yüksek değerler ölçülürken, Karşıyaka, Konak ve Alsancak çevresinde yoğun araç trafiği başlıca kirletici kaynak olarak öne çıkıyor. Ölçüm eksikliği de büyük sorun: 2022'de yeterli veri toplayan istasyon sayısı 16 iken, 2023'te 10'a geriledi ve sanayi bölgelerinin çoğunda veri eksik veya hiç ölçüm yapılmamış durumda. Bu da kirliliğin gerçek boyutunu tespit etmeyi ve çözüm politikalarını uygulamayı zorlaştırıyor.
Temiz Hava Eylem Planı ve öneriler
İzmir için hazırlanan Temiz Hava Eylem Planı, sanayi tesislerinde doğalgaz veya yenilenebilir enerjiye geçilmesi ve toplu taşımaya öncelik verilmesini öneriyor. Ancak raporlarda planların ne kadar uygulandığına dair somut bilgi bulunmuyor ve uzmanlar bu durumun planların sahada etkisiz olmasına yol açtığını belirtiyor.
Kara Rapor, kısa ve uzun vadeli önlemler alınmasını vurguluyor. Uzman önerileri şöyle:
-
Ölçüm ağını güçlendirin ve verileri şeffaflaştırın; özellikle sanayi bölgelerine yeni istasyonlar kurulmalı ve veriler kamuya açık şekilde paylaşılmalı.
-
Kaynağında önlem alın; sanayide temiz enerjiye geçiş ve trafikte toplu taşıma ile bisiklet kullanımını teşvik edin.
-
Planlar uygulanmalı ve denetlenmeli; Temiz Hava Eylem Planları belirli hedef ve zaman çizelgesi ile kamuya açıklanmalı.
-
Halk sağlığı uyarı sistemleri kurulmalı; hava kirliliği yüksek günlerde vatandaşlara SMS veya uygulama üzerinden uyarılar gönderilmeli, okullar ve işyerleri için önlem protokolleri hazırlanmalı.
Raporda ayrıca Türkiye genelinde PM2.5 seviyesi 5 mikrograma düşürülebilseydi on binlerce erken ölümün önlenebileceği belirtilerek, hava kirliliğinin sadece çevresel değil halk sağlığı açısından da büyük bir kriz olduğuna dikkat çekildi.





