İzmir'de rüzgâr türbini kanadı üreten TPI Composites fabrikasında çalışan işçiler, devam eden grev sürecinde şirketin hisselerini devretmesi ve yüzlerce işçiye gönderilen işten çıkarma bildirimleri üzerine sokağa çıktı.

Türk-İş İzmir binası önünde toplanan işçiler, İzmir Valiliği'ne yürümek istedi ancak polis izin vermedi.

Yapılan müzakereler sonucunda işçiler, ellerinde tabut ve 'Haklarımızın gasp edilmesine izin vermeyeceğiz' yazılı pankartla Alsancak Garı önüne yürüyerek basın açıklaması yaptı. Açıklamanın ardından yeniden sendika binasına dönmek isteyen işçiler, izin çıkmayınca oturma eylemi başlattı.

Basın açıklamasını Petrol-İş Sendikası İzmir Şube Başkan Yardımcısı Altay Özgür okudu. Özgür, TPI Composites'in yıllardır Türkiye'de kâr rekorları kırarken işçilerini yoksullukla terbiye ettiğini belirtti:

'Bizler 2800 TPI işçileriyiz. Amerika merkezli TPI Composites, dünya çapında rüzgar türbini kanadı üreten en büyük firmalardan biri. 2012'den beri İzmir'de Çiğli Sasalı ve Menemen Serbest Bölge'de fabrikaları var ve yılda 3.000'den fazla kanat üretiyorlar. Yani bu şirket, yıllardır Türkiye'de kâr üstüne kâr açıklayan bir dev. Biz TPI işçilerinin payına bu kârlardan ne düşüyordu diye soracak olursanız hemen söyleyelim. 23 bin TL çıplak ücret karşılığında astım, bel fıtığı ve ciğerlerimizi bırakmak.'

Foça'da selin izleri silinmeye çalışılıyor
Foça'da selin izleri silinmeye çalışılıyor
İçeriği Görüntüle

Özgür, şirketin işçilerin hak talebini ciddiye almadığını, grev süreci boyunca da çalışanları oyaladığını belirterek;

'TPI yönetimi örgütlü olduğumuz Petrol-İş İzmir Şubesi ile 01.01.2025'te başlayan sözleşme sürecinde bu en insani talebimizi ciddiye almamış ve greve çıktığımız 13.05.2025 tarihine kadar ilk görüşmede teklif ettiği yüzde 30'dan 1 puan bile artırmayarak bize grevden başka çare bırakmamıştır. Niyetleri belliydi. İşçiyi açlıkla terbiye edip en aza razı etmek' dedi.

Altay Özgür, işçilerin grevde olduğu sırada fabrikanın paravan bir şirkete devredilerek 'hak gasbı' yapıldığını belirterek;

'Şimdi, yıllardır kâr açıklayan bu fabrika, tam da işçilerin hakları için grevde olduğu bir dönemde, 'iflas' bahanesiyle kapatılıyor ve XCS Composites adlı bir şirkete devrediliyor. Grev sürerken TPI Composites fabrikaları XCS Composites'e devretti. Ama şirket hâlâ kâr eden, dünyada büyüyen bir firma. Fabrikanın devredildiği bu şirketin Türkiye'de herhangi bir yatırım geçmişi yok; paravan bir şirket olma ihtimali çok ciddi' ifadelerini kullandı.

Özgür, işçilerin bilinçli olarak belirsizlik içinde bırakıldığını da belirterek;

'Sürecin belirsizliği ve yaratılan umutsuzluk, işçileri psikolojik olarak baskı altına almak için bilinçli bir şekilde yürütülüyor. Buradaki amaç net: İşçiyi yalnızlaştırmak, korkutmak, belirsizlikle yıldırmak ve hak talep etmeyi cezalandırmak' dedi.

Altay Özgür, yasal boşlukların patronları cesaretlendirdiğini belirterek, şunları kaydetti:

'Grevde olduğumuz 160 günü aşkın sürenin son iki ayı sendikamızın son teklif olan yüzde 80'i kabul etmesine rağmen işveren tarafından sözleşme bağıtlanmayıp türlü oyalama taktikleriyle TPI işçileri çalışma hakkından mahrum bırakılarak geçmiştir. Patronlar ne vicdana ne de hukuka sığmayan bu uygulamaları hayata geçirirken cesareti nereden alıyorlar. Belli ki yasal boşluklardan yararlanıyorlar. Biz TPI işçileri olarak haklarımızın gasp edilmesine izin vermeyeceğiz. Bu hukuksuzluğa karşı her türlü yasal ve fiili mücadeleye hazırız. Patronların bu yasa tanımaz ve keyfi tutumlarının karşısına daha örgütlü çıkacağız. Sadece TPI işçileri olarak değil, Temel Conta, Digel Tekstil işçileriyle ve yaklaşan asgari ücret görüşmelerinde açlık sınırının altında kalacağı belli olan milyonlarca işçiyle birleşerek mücadelemizi büyüteceğiz.'

TPI işçisi Gamze Anar da yaptığı konuşmada, 2300 işçinin hakkının yok sayıldığını belirterek;

'Biz yaklaşık 6 aydır grevde olan TPI Kompozit işçileriyiz. Yıllardır bu sektörde emek vermemize rağmen, fabrikamız dünyanın birçok bölgesine üretim yapmasına rağmen almış olduğumuz ücretler 25 bin lira. Biz çocuklarımıza, ailemize iyi bir yaşam istemek için bu greve çıktık. Bugün milyon dolarlık üretim kapasitesine sahip TPI Kompozit sermayesi ayak oyunları ile tam 2300 işçinin hakkına çökmek istiyor. Yasadışı lokavt ile 2300 işçinin işine son verdiğini açıklıyor. Çalışma Bakanlığı'na gidiyoruz 'bunu yapabilir, siz de dava edersiniz' deniyor. Bu ülkede 2300 kişinin, aileleriyle beraber yaklaşık 7 bin kişinin hakkını gasp etmek bu kadar kolay mı?' dedi.

Gamze Anar, işçilerin valiliğe yürüyüşünün engellenmesine de tepki göstererek şunları kaydetti:

'Bugün bu kentin mülki amiri olan valilik önüne gitmek istedik ama yine haksız ve hukuksuzca engellendik. Buradan valiliğe sormak istiyoruz: Sizin mülki amir olduğunuz bu kentte yasadışı yollarla 2300 işçinin hakkı gasp ediliyor, neden duymuyorsunuz? Hak verilmez alınır. Vazgeçmeyeceğiz. Bizi baskılarla, yasaklarla susturamayacaksınız. Ya adım atın ya da biz TPI işçileri adımlarımızı büyütmeye devam edeceğiz.'

Açıklamanın ardından Türk-İş İzmir binası önüne dönmek isteyen işçilere emniyet güçleri izin vermedi. Bunun üzerine işçilerle polis arasında tartışma yaşanırken yürüyüşe izin verilmemesi üzerine işçiler bir süre Alsancak Garı önünde oturma eylemi yaptı.

Kaynak: RSS