Gözaltında bulunan TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ'ın gerçek gazetecilik yapmaya çalışan bir insan olduğunu ifade eden Çelik,
'Bu yapılan uygulamalar hukuk devletinin çöküşüdür. Bu uygulamalardan bir an önce vazgeçilmelidir. Bugün Cumhuriyet'in kurumlarını çökertmeye çalışanlar, sandığı sembolik hale getirmeye çalışanlar, Türkiye'nin demokrasisini zedeleyenler, şunu çok iyi bilsinler. Biz bir milim geri adım atmadan, milletimizle birlikte ki milletimiz, halkımız bizimle beraberdir, meydanlardadır' dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın casusluk suçlamasıyla yürüttüğü soruşturma kapsamında TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ'ın gözaltına alınırken, kanalın bağlı olduğu ABC Radyo Televizyon ve Dijital Yayıncılık Anonim Şirketi'ne kayyum atandı. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, kayyum atanan TELE 1'i ziyaret etti.
Ziyaret sonrası açıklama yapan Çelik, yarın Çağlayan Adliyesi'nde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İmamoğlu'nun iletişim danışmanı Necati Özkan ve Merdan Yanardağ'ın ifade vereceğini hatırlatarak;
'Yarın biz de Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in katılımıyla ve çağrısıyla saat 11.00'de Çağlayan Adliyesi'nde olacağız ve Çağlayan Adliyesi'nde Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu'nun, gazeteci Merdan Yanardağ'ın ve Necati Özkan'ın ifade süreçlerini takip ediyor olacağız ve bir dayanışmayı orada da sergiliyor olacağız.' dedi.
Yaşananları iki boyutuyla değerlendiren Çelik, birinci boyutunun CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu üzerinden yaşandığını belirterek şöyle konuştu:
'Ekrem İmamoğlu mevcut siyasi iktidarı Beylikdüzü'nde yenmiştir. Sonra 2019'da İstanbul'da birinci ve ikinci seçimde yenmiştir. 2024'te bir kez daha yenmiştir. Yani dört kere yenmiştir. Sonrasında da 15,5 milyon oyla Cumhurbaşkanı adayı olarak yurttaş oyuyla belirlenmiştir. Şimdi 5 sıfır yenileceğini anlayanlar ilk önce Ekrem İmamoğlu'na çok çeşitli davalar açtılar. Dün Beylikdüzü davasından beraat aldı. 2015'te bir ihale yapılmış, 2023'te davaya dönüşmüş. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden birkaç ay önce. İşte ahmak davası, çirkin davası, 10'un üzerinde dava sayısız soruşturma ve Twitter hesabına yasak, fotoğrafları İstanbul'a asmak yasak. 12 metrekare hücrede terör soruşturması, mali suçlar soruşturması... Neyi engellemeye çalışıyorlar? Bir kere Ekrem İmamoğlu'nun ilk seçimde Cumhurbaşkanı adayı olarak seçime girdiğinde kazanacağını bildikleri için hiç onlara karşı seçim kaybetmediklerini bildikleri ve gördükleri için şimdi Sayın Ekrem İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanı adaylığını siyasallaştırdıkları yargı eliyle engellemeye çalışıyorlar. Yani yargı eliyle siyaseti dizayn etmek istiyorlar. Ekrem İmamoğlu açısından mesele bu.'
CHP'nin 31 Mart'ta Özgür Özel öncülüğünde Türkiye'nin birinci partisi olduğunu belirten Çelik,
'Biz buraya Sarıyer'den geliyoruz. Bir sosyal tesisin açılışını yaptık. Emekliler 8 liraya çay içecekler orada. Şimdi yerel yönetimler eliyle Cumhuriyet Halk Partisi toplumla bağ kuracak. Belediye başkanlarını tutuklayarak Cumhuriyet Halk Partisi'nin yerel yönetimler eliyle toplumla bağ kurmasını engelliyorlar. Finansman baskısı, yargı tacizi, Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurumsal kimliğine saldırılar, İl binasına 5 bin kişiyle gelmek, kongre illere kurultaylara saldırı, yani Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidar yürüyüşünü durdurma çabası' diye konuştu.
Saldırının sadece CHP'ye değil Türkiye'nin azınlık iktidarının arkasına hizalanmayan herkese yapıldığını vurgulayan Çelik, şunları söyledi:
'Şimdi burada çok acayip bir şey oluyor. Şimdi Merdan Yanardağ burada bir görev yürütüyor. Burada TELE 'in bağlı olduğu şirketin sahibi başka bir kişi. Merdan Yanardağ burada genel yayın yönetmeni ya da program yapımcısı ya da bir çalışan. Şimdi geliyorlar, Merdan Yanardağ bir şeyle suçlayarak, bakın ben kendisini çok iyi tanıyorum. Şunu da açıkça iddia ediyorum. Hiçbir suçu olmamasına rağmen bir şeyle suçlayarak buraya bir kayyum atanıyor. Şimdi bu nasıl bir şey? Yarın herhangi bir fabrikada ya da şu karşıdaki oto servisinde çalışan bir arkadaşın meselesi üzerinden buraya kayyum atayabilir misiniz? Yani devlet gelip firma sahibi olarak burayı artık burayı sen yönetmiyorsun ben yöneteceğim, buranın çalışanının şöyle bir sorunu var diyebilir mi? Şimdi Merdan Yanardağ'ın hiçbir suçu olmadığını ben iddia ediyorum. Kendisini uzun yıllardır tanıyorum. Gerçek gazetecilik yapmaya çalışan bir insan. Merdan Yanardağ burada görev yapan bir insan. Burada şirket sahibi başka bir kişi. Velev ki şirketin sahibi olsaydı ne olacaktı? Daha emniyette ifadesi alınmamış, daha adliyede hakim, savcı karşısına çıkmamış. Bir suç olmadığını biz biliyoruz ama ortada bir hüküm yokken bir kayyum ataması yapılabilir mi?'
Çelik, İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesine de değinerek;
'Bakın 30 yıllık diplomanın iptal edilmesi şu manaya gelir. Yarın bir gün sizin iş yerlerinize, mal varlığınıza, tapunuza çökebilirler. Şimdi bu mantıkla bir kayyum atanması ne anlama geliyor? Artık Türkiye'de hiç kimsenin hiçbir şeyi güvence altında değildir. Cebindeki boş cüzdanı da güvence altında değildir, oturduğu ev de güvence altında değildir, diploması da güvence altında değildir.
Yapılan bu uygulamalardan bir an önce vazgeçilmelidir. Bugün Cumhuriyet'in kurumlarını çökertmeye çalışanlar, sandığı sembolik hale getirmeye çalışanlar, Türkiye'nin demokrasisini zedeleyenler, şunu çok iyi bilsinler. Biz bir milim geri adım atmadan, milletimizle birlikte ki milletimiz, halkımız bizimle beraberdir, meydanlardadır. Yarın İstanbullular da Çağlayan'da olacaklar. Milletimizle beraber büyük bir mücadele veriyoruz. Asla vazgeçmeyeceğiz. Bu türlü hukuksuzluklarınıza rağmen kararlılıkla bir milim bile geri adım atmadan mücadelemizi sürdüreceğiz ve bu karanlığın sonu mutlaka aydınlık olacak' diye konuştu.




